Açılımı “Avrupa Tıbbi Onkologlar  Birliği” olan ESMO,  kanser konusunda dünyanın en büyük ve itibarlı kongrelerinden biri. İki senede bir yapılan ESMO geçen yıldan beri  yıllık  düzenleniyor.

Bütün dünyadan saygın medikal onkolog, radyasyolog ve kanser tedavisi ile ilgilenen tüm  uzmanların da katıldığı ve  önemli çalışmaların ilk kez açıklandığı bir kongre  ESMO.

Bu sene,

131 ülkeden

24Bin katılımcı

520 davet edilen konuşmacı

56 adet tele konferans

3260 makale, 1736  sunum için seçildi

192 oturum, bunun %75’i bilimsel,%25’i kültürel

Bu senenin sloganı: “Kanser Avrupa’da ve uluslar arası politik gündemde önceliğini korumaktadır”.

En büyük kongre olarak tarihe geçti 22Bin profesyonel katıldı. İleri evre kanserlerde klinik araştırmalar yoğunlukla gündemdeydi.

Klinik araştırmacılar ile onkologlar bir araya geliyor bu platformda. Avrupa Kanser Araştırmacıları Birliği (EACR) bu yılın ESMO ortağıydı. Bu hastalar açıcından büyük bir potansiyel sağlıyor. Bir çok konuyu farklı açılardan izleme şansı oluyor.

AB verilerine göre 2023’de Avrupa’da her 5 kişiden 1’i kanser olacak.

Eğer bugün kanser araştırmaları durdurulursa her 2dakikada 1 kişi ölecek.

Bu nedenle “gelecekteki kanser araştırmaları için bekleme ,bize katıl”  imza kampanyası vardı.

TÜRK ONKOLOGLAR

Akciğer kanserinde hastalara katkısı olacak araştırmalar, günlük pratikler açıklandı.Erken evre akciğer araştırması immunoterapi kullanılan, geç evre kanser çalışmaları da önemli.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, gelişmelerin, kanseri ölümcül bir hastalık olmaktan çıkarıp baş edilebilir kronik bir hastalık haline getirdiğinden, yaşlılıkla da ilgisinden  söz etti.  Gümüş, akciğer kanserinin dünya genelinde kansere bağlı ölümlerin birinci sırada yer alan nedeni olduğunu, Dünya Sağlık Örgütüne göre her yıl yaklaşık 1,7 milyon ölümle sonuçlandığını aktardı. 2017’deki yeni gelişmeler ışığında hastalara “İmmuno-Onkoloji tedavi” seçeneklerini sunmanın heyecanını belirtti. Stand’taki kısa sohbetimizde altını çizdiği bir konu çok önemli aspirin,öksürük şurubu gibi ödenebilir ucuz ilaçlar aile tarafından ödense kanser gibi pahalı ilaçların karşılanmasında ciddi bir bütçe oluşuyor.Akılcı ilaç kullanımına da katkısı olacağı kuşkusuz.

Dünyada biobenzerler nasıl yapılıyorsa o kriterlerde ilaç üretimini sağlamak gerekiyor.

1 trilyon 100 milyar dolar büyüklüğe ulaşan dünya ilaç pazarında Türkiye ilaç endüstrisi 24 Milyar Dolar. 16. sırada olan Türkiye bu konuya önem vermeli.

Türkiye’den çok sayıda medikal onkologun klinik çalışma, sözlü sunum ve poster bildirilerinin yayınlanmasının sevindiriciydi.

Almanya’da yaşayan  onkologlardan başarılı çalışmalar vardı.

Almanya-Essen’den katılan Beyhan Ataseven ilginç bir poster çalışması sundu.

Kemoterapi yan etkisi olan saç dökülmesinin kadınlar üzerindeki etkisi hala çok güçlü. Ataseven’le konuştum: 1980’ler, 1990’lar ve erken 2000’lerde yapılan araştırmalar saç dökülmesinin travmatik etkisi olduğunu gösteriyor. Saç kaybının stresi bugün yapılan araştırmada  hala en önemli sorun.  Üstelik Alman sağlık sigortası  hastaya bir peruk ödüyor.

45 tane farklı yan etki var.

Kemoterapi öncesi,sırası ve sonrasında kadın hastalara en sıkıntı veren yan etki sorulduğunda saç kaybı 3. sırada yer almış. “en çok canını yakan ne?” diye soruluyor 5 tane seçim yapıyor hasta.

Ataseven , klinikte saç kaybını önlemek için soğutucu kep yönteminin hastalarda uyku bozukluğu ve baş ağrılarına neden oluyor. Çözüm olarak görünmüyor dedi.

Soğuk kep konusunda yanlış umutlar vaad etmemek gerekiyor kısacası.

2000’lerde en önemli yan etki olan bulantı ve kusma  2016’da yapılan araştırmada ilk 5’de yok! Etkin ilaçlar nedeniyle artık sorun değil.

İMMUNETERAPİ  MUCİZE DEĞİL!

Bağışıklık sistemini etkilemeye dönük bu tedavi en çok melonom(cilt kanseri) başarılı oldu. Yeni yeni de kolon kanserinde….

Yan etkileri tedavi edebilmek için önce onları kabul etmek gerekir dediler. Yan etkileri yönetebilmek hasta için büyük bir fayda sağlayacaktır.

Bir şeyin olmayacağını söylemek olacağı riskini yok etmez. Örneğin; kusmayacaksın demek olmayacağı anlamına gelmez.

Bilgi sadece güç değildir, korumadır ve bence korunmadır ayni zamanda.

İmmune tedavilerin yan etkileri çok komplike….

Onkolog ve araştırmacıların itirafı; henüz tam anlamış değiliz.

Hastanın eğitimin ve her konuda açıklıkla onunla bilgi paylaşımının öneminin altını çizdiler.

En görünür yan etkiler: ürtiker, karaciğerde  toksitisite, kolit, hipofiz bezinde bozukluklar

Gende değişimler de mümkün,o nedenle daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Kanser tedavilerinin en parlak çocuğu olan İmmunoterapi etik açıdan tartışıldı.

“Biz tümör tedavi etmiyoruz, insan tedavi ediyoruz” dedi onkolog. Hayran kaldım.

Etik sorulardan:

Tedaviyi durdurmaya kim karar verecek?

Testler her zaman gerekli mi?

Kanıt temelli konuşmalı hastalarla, kendi yargılarımızla değil!

Macera mı,gerçekler mi?

ESMO2017’de klinik tedaviler geniş yer tuttu. Türk onkolog ve araştırmacıların yurtdışındaki araştırmalarda daha çok yer aldığını biliyoruz.

Almanya’da yaşayan ve kanserli hastalar için yaptığı çalışmalarından ötürü Alman Federal eğitim, Bilim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan tarafından ödüllendirilen Prof. Dr. Uğur Şahin’in uzun zamandır üzerinde çalıştığı kanserle mücadelede ileri derecede kanser hastalarında başarılı çalışmaları var. Uzmanlıkları molekül geliştirme konusunda.

Türkiye’de araştırma bütçeleri çok yetersiz.

KADINLAR İÇİN

Women4Oncology özel oturum olarak vardı.

Sayılar ve perspektiflerle kadın onkologların  statüsü, tıp alanında cinsiyet ayrımcılığı yuvarlak masa çalışması, cinsiyet eşitliği için politikacılar ne yapabilir, nasıl politikalar oluşturulabilir paneli, tartışmalar ve women4oncology ödülleri  dağıtımı….

Türkiye’de ne kadar ihtiyaç olduğuna siz karar verin!

Hastalar için rehber kitabı hazırlayan  ve sunan da ECPC (Avrupa Kanser Hastaları Koalisyonu) oldu. Başkan Lorenzo kitapçığı dağıttı.

Hasta derneği ve hasta bakış açısını anlamak için gayret sarf eden ESMO bu konuda bir çalışma grubu da oluşturmuş durumda. Her derneğe 5dakika konuşma süresi vererek yapmıyor bunu elbette. Hem uzmanların, hem hastaların  deneyimlerini paylaşmalarını “hasta faydası” açısından öne çıkaran programlar yapıyor.

Pembe Hanım Kanserli hastalar ve Yakınlarıyla Dayanışma derneği olarak ilk gittiğimizde  tek Türk derneğiydik. Tek hasta derneğiydik. ESMO yöneticileri çok ünlü insanlar olmasına rağmen bizimle konuştular, gazeteye dizi yaptım. Bizi bir sonraki toplantıya davet ettiler. İyi ile kötüyü birbirinden ayırmak bilgi işidir. Bilginin yönettiği kurumlar, organizasyonlar başarılıdır elbette.

ESMO bu nedenle rekor kırıyor.

NEVVAL SEVİNDİ

 

 

Yazar